- umuduyla
- in the hope of
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
ahretlik — is., ği, hlk. 1) Besleme kız, beslek 2) Ahiret kardeşi olan kadınlardan her biri Yerine oturmadı; ahretlik teyzenin getirdiği çayı da ayakta içiyordu. T. Buğra 3) sf. Öbür dünyada karşılığını görme umuduyla yapılan (iş veya iyilik) … Çağatay Osmanlı Sözlük
babafingo — is., den., İt. papafico Yelkenli gemilerde direklerin ve gabyanın üstünde bulunan en yüksek bölüm Ben, serin bir esinti bulmak umuduyla ta babafingonun başına tırmandım. Halikarnas Balıkçısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
defineci — is. Gömü bulmak umuduyla kazı yapan veya yaptıran kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
hava oyunu — is., tic. Bir mal fiyatının yükseleceği umuduyla o maldan, sözde ileride teslim alınmak üzere, bir parti satın almak ve vakti geldiğinde bu malın değerine göre fiyat farkını satıcıdan almak veya ödemek şeklinde girişilen bir çeşit oyun … Çağatay Osmanlı Sözlük
kefaret — is., din b., Ar. keffāret 1) Bir günahı Tanrı ya bağışlatmak umuduyla verilen sadaka veya tutulan oruç 2) Diyet Onu sevmek bile hayatımın kefareti oluyor. A. Gündüz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kefaretini ödemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir köşeye koymak — saklamak, biriktirmek Yıllardan beri dişinden tırnağından artırdığı, çoluk çocuğunun nafakasından kestiği parayı günün birinde, ben de bu zilletten kurtulurum umuduyla bir köşeye koymuştu. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük